Parkinson Hastalığının Tedavisi
23 Temmuz 2024

Parkinson Hastalığının Tedavisi

Parkinson Hastalığı

Parkinson hastalığı, beyindeki dopamin salgılayan hücrelerin zarar görmesi sonucunda ortaya çıkar. Bu hücrelerin neden hasar gördüğü ve bu hasarın nasıl başladığı günümüzde tam olarak anlaşılamamıştır. Bazı araştırmalar, genetik yatkınlık ve çevresel faktörlerin birlikte bu hastalıkta rol oynayabileceğini öne sürmektedir. Ancak bu konuda yapılan çalışmalar devam etmekte olup henüz kesin bir kanıt bulunamamıştır.

Parkinson Hastalığının Belirtileri

Parkinson hastalığı sinsi ve yavaş ilerleyen bir hastalık olduğu için uzun süre fark edilemeyebilir. Genellikle ilk belirti, vücudun bir tarafında veya elde istemsiz titremedir. Hastanın geçmiş yıllarına bakıldığında öne eğik durma veya yürürken kolunu sallamama gibi belirtiler gözlemlenebilir. Temel olarak hastalarda istemsiz titreme görülür ve bu titreme dinlenme durumunda dahi devam edebilir. Ancak her titreme Parkinson belirtisi olmayabilir; günlük rutin işler sırasında sinir, heyecan gibi durumlarda da titreme olabilir ve bu normaldir. Bir diğer belirti ise hareketlerde istemsiz bir yavaşlamadır. Hasta günlük işlerini yaparken zorlanır; bir tarafa dönerken, yemek yerken yavaşlama görülür ve bu işleri güçlükle yapar. Doktor tarafından muayene edildiğinde kasların sert olduğu görülebilir. Normalde kasların gevşemesi gerekirken, Parkinson hastalarında kaslar her zaman gergindir.

Parkinson Hastalığının Diğer Belirtileri

Parkinson hastalığının diğer belirtileri şunlardır:

  • Yazı yazmada zorluk, birden küçük harflerle yazmaya başlama
  • Yürürken ayakları yere sürükleme, yavaş yürüme
  • Vücudun öne doğru eğik durması
  • Depresyon, sıkıntılı ruh hali
  • Yutma zorluğu, konuşma bozukluğu
  • Kas ağrıları, kısık sesle ve donuk konuşma
  • Terleme, hipotansiyon (düşük tansiyon)
  • Yürürken kolların sallanmaması

Bu belirtilerden herhangi biriyle karşılaştığınızda ve bu rahatsızlık sürekli hale geliyorsa, bir doktora başvurmakta gecikmeyin.

Parkinson Hastalığının Tanısı

Parkinson hastalığına tanı koymak için belirlenmiş herhangi özel bir yöntem bulunmamaktadır. Laboratuvar testleri veya röntgen sonuçları bu hastalığı anlamada yeterli değildir. Ancak uzman bir nörolog, hastadan ve hastanın yakınlarından aldığı bilgiler ve yaptığı muayene sonucunda tanı koyabilir. Parkinson hastalığına çok benzeyen ve "Parkinsonizm" olarak adlandırılan diğer rahatsızlıklarla karıştırılmaması için tanı koyarken çok dikkat edilmesi gerekir. Kullanılan bazı ilaçlar, beyindeki tümörler ve damar hastalıkları da benzer sorunlara yol açabilir.


Tedavinin amacı, hastanın aktif bir şekilde kendi işlerini yapabilmesini ve günlük yaşamını zorlanmadan sürdürebilmesini sağlamaktır. Yapılan tedavi sonucunda hastanın tüm belirtilerinin düzeleceği garanti edilemez, çünkü Parkinson hastalığında sınırlı sayıda ilaç çeşidi kullanılmaktadır. Tedavi sırasında bu ilaçların olası yan etkilerini belirleyip ortadan kaldırmak oldukça önemlidir.

Her ne olursa olsun, ilaçların yan etkisine rastladığınızda ne ilacı bırakın ne de doktorunuzu değiştirin. İlacı bırakmak yanlıştır çünkü hastalık belirtileri tekrar ortaya çıkacaktır. Doktor değiştirmek de yanlıştır çünkü tedavisi uzun süren bir hastalık olduğundan yeni doktorun hastalığın seyri ve gelişimi hakkında bilgi sahibi olması zaman alacaktır. Bu da sizin için zaman kaybıdır. İlaç tedavisi ile titreme, kas sertliği, hareketlerdeki yavaşlamanın düzelme ihtimali yüksektir. Tamamen iyileşmese de mutlaka azalacaktır. Bunun yanında donuk yüz ifadesi, konuşma bozukluğu, terleme, yazma bozukluğu gibi sorunlar da iyileşebilir. Tedavide önemli bir diğer nokta, psikolojik olarak hastanın kaybettiklerini hastaya tekrar kazandırmaktır. Parkinson tedavisinde aile ve hekimin bir arada çaba göstermesi, hastanın kendisini daha iyi hissetmesini sağlar ve yaşam standartlarını arttırır.

Dengeli beslenme, Parkinson hastalığının tamamen düzelmesini sağlamasa da sağlık açısından faydalı olacaktır. Cerrahi müdahale ise ilk tercih değildir; ancak hastalık ilaç tedavisi ile iyileşmiyorsa uygulanabilir. İki tip cerrahi tedavi yöntemi vardır. Birincisi, hastaya anestezi yapılır ve kafatasına bir delik açılarak gereken bölgedeki hücrelerde hasar oluşturulur. İkinci yöntemde ise gereken yere bir elektrod yerleştirilir ve bu sefer hasar oluşturulmaz. Köprücük kemiğinin altına yerleştirilen bir uyarıcı ile bu elektrod kontrol edilir. Hasta bu cihazı mıknatısla açıp kapatabilir. Cihaz açıldığında hastalığın belirtileri görülmezken, kapatıldığında belirtiler tekrar ortaya çıkar.

Unutulmaması gereken önemli bir nokta, her hastaya aynı tedavi uygulanamaz. Hastanın yaşına, maddi durumuna, hastalığın hangi evresinde olduğuna ve görülen belirtilere göre farklı tedavi yöntemleri uygulanabilir.

Sizden Gelen Sorular / Yorumlar

soru

Uzay

23 Temmuz 2024 Salı

Parkinson hastalığını ilk fark ettiğinizde hangi belirtileri yaşadınız ve bu belirtiler günlük yaşamınızı nasıl etkiledi?

Cevap yaz
1. Cevap
cevap

Admin

Uzay, Parkinson hastalığının ilk belirtileri genellikle titreme, kas sertliği ve hareketlerde yavaşlama şeklinde ortaya çıkar. Bu belirtiler günlük yaşamı ciddi şekilde etkileyebilir; örneğin, basit işler bile daha fazla çaba gerektirebilir ve denge sorunları yaşanabilir. Bu durumlar genellikle sosyal ve iş yaşamında zorluklara yol açar. Erken teşhis ve tedavi, belirtilerin yönetilmesine yardımcı olabilir. Senin durumunda hangi belirtileri yaşadığını ve nasıl başa çıktığını daha detaylı paylaşırsan, daha spesifik önerilerde bulunabilirim.

Soru Sor / Yorum Yap

şifre

Çok Okunanlar

Haber Bülteni