Nörolojik hastalıklar, sinir sistemi ile ilgili olarak ortaya çıkan ve sinir sisteminin farklı bölgelerini etkileyen hastalıklardır. Bu hastalıkların gelişimi ile birlikte hareket bozuklukları, hafıza problemleri, titreme, çabuk yorulma ve kasılma gibi şikayetler görülebilir. Genetik faktörler nörolojik hastalıkların gelişiminde önemli bir rol oynamaktadır. Genetik yatkınlığı olan kişilerde nörolojik hastalıkların gelişme olasılığı daha yüksektir. Nörolojik hastalıklar oldukça çeşitlidir. Alzheimer, epilepsi, migren, Parkinson ve Wilson hastalığı gibi örnekler nörolojik hastalıklara verilebilir.

Alzheimer, ileri yaşlarda daha sık görülen ve toplumda yaygın olarak rastlanan nörolojik bir hastalıktır. Unutkanlık, hafıza sorunları ve konuşma zorluğu gibi belirtilerle kendini gösterir. Bu belirtiler nedeniyle kişi zamanla günlük aktivitelerini gerçekleştiremeyecek duruma gelebilir. Alzheimer, beyinde protein birikimi, genetik faktörler, beyin hücre ölümü ve sinirsel bozukluklar gibi birçok nedenle ortaya çıkabilir.

Alzheimer hastalığının görülme sıklığı 65 yaş üstü kişilerde artmaktadır. Hastalık yavaş ilerler ve unutkanlık, günlük işleri gerçekleştirememe, karar verme güçlüğü, kelime bulma zorluğu ve sorumluluklardan kaçınma gibi belirtilere yol açabilir. Kan tahlilleri ve laboratuvar tetkikleri ile hastalığın tanısı konulabilir. Alzheimer'ın kesin bir tedavisi yoktur; ancak erken tanı ile hastalığın seyri yavaşlatılabilir. Tedavi sürecinde bazı ilaçlar kullanılarak hastanın yaşam kalitesi artırılmaya çalışılır.

Migren, tekrarlayıcı özellikte, mide bulantısı ve kusma gibi şikayetlere yol açan şiddetli baş ağrılarıdır. Toplumda oldukça yaygın olarak karşılaşılan nörolojik hastalıklar arasında yer alır. Migren, genellikle tek taraflı, şiddetli ve zonklayıcı ağrılarla seyreder ve ağrı 5-72 saat arasında sürebilir.

Migren ağrılarından önce huzursuzluk, sıkıntı, halsizlik gibi belirtiler görülebilir. Ayrıca bazı migren ağrılarından önce görme bozuklukları ve bulanık görme gibi şikayetler de ortaya çıkabilir. Bu belirtiler ağrı başlamadan 15-20 dakika önce gerçekleşir. Migren tanısı, genellikle hastanın şikayetlerine dayanarak konulur, çünkü laboratuvar testi bulunmamaktadır. Migren hayati risk taşıyan bir hastalık değildir; ancak tedavi edilmezse yaşam kalitesini ciddi anlamda etkileyebilir. Migren tedavisinde önleyici ilaçlar ve atak anında ağrı kesici tedaviler uygulanabilir.

Parkinson hastalığı, beyinde dopamin üreten hücrelerde meydana gelen hasar sonucu ortaya çıkan nörolojik bir hastalıktır. Beyin hücrelerinde gerçekleşen hasarın neden kaynaklandığı tam olarak bilinmemektedir. Ancak genetik yatkınlık ve çevresel etkenlerin Parkinson hastalığına neden olabileceği düşünülmektedir. Hastalık sinsi bir şekilde ilerler ve bu nedenle uzun süre fark edilmeyebilir.

Parkinson hastalığı, el ve vücut yarısında titreme ile kendini gösterebilir. Bu titreme dinlenme anında bile devam eder ve hastanın yaşam kalitesini düşürür. Hastalık, kas ağrısı, yutkunma zorluğu, terleme, düşük tansiyon, konuşma güçlüğü ve depresyon gibi belirtilere de yol açabilir. Parkinson hastalığının tanısı, hasta öyküsü ve muayene ile konulabilir. Hastalığın tedavisinde amaç, hastanın yaşam kalitesini yükseltmektir ve bu amaçla sınırlı sayıda ilaç kullanılmaktadır. Cerrahi tedavi, ilaç tedavisinin yetersiz kaldığı durumlarda son çare olarak düşünülür ve anestezi altında kafatasından delikler açılarak gerçekleştirilir.

Nörolojik hastalıklar, sinir sistemi üzerinde ciddi etkiler yapabilen ve yaşam kalitesini olumsuz yönde etkileyen hastalıklardır. Bu hastalıkların erken tanısı ve uygun tedavi yöntemleri, hastaların yaşam kalitesini artırmada büyük önem taşır. Genetik yatkınlık ve çevresel faktörler dikkate alınarak, nörolojik hastalıklara karşı bilinçli olunması gerekmektedir.