Miyomlar, rahimde oluşan ve rahim duvarının yapısından kaynaklanan, boyutları genellikle 1-15 cm arasında değişen tümörlerdir. Bu tümörlerin ortaya çıkmasında genetik faktörlerin rolü oldukça fazladır. Birçok kadının hayatının belirli bir döneminde meydana çıkan miyomlar genellikle iyi huyludur. Ancak nadiren de olsa kötü huyluya dönüşebilirler. Miyomlar, rahim duvarında bulundukları yere göre farklılık gösterirler.

Çok az rastlanan ama en çok kanamaya neden olan bu miyomlar, rahmin iç kısmında oluşup rahmin boşluğuna doğru büyürler. Bu durum adet kanamasının uzamasına ve artmasına neden olabilir.

Karın ağrısı, karnın alt bölgesinde baskı, sık idrar yapma ve kabızlık gibi şikayetlere neden olan bu miyomlar, rahmin dış kısmından kaynaklanırlar ve dışa doğru büyürler. Bu miyomlar kanamaya neden olmazlar.

Adet zamanının uzamasına ve kanamaların çoğalmasına neden olan bu miyomlar, rahmin orta kısmına yerleşir. En fazla karşılaşılan miyomlardır ve kanamanın uzamasından dolayı hastalarda kansızlığa neden olabilirler.

Miyomların büyük bir kısmı genellikle belirti vermez ve herhangi bir sorun göstermeyebilir. Ancak bazı durumlarda belirgin semptomlar ortaya çıkabilir.

Miyom hastalığının en sık görülen belirtileri:

Hamilelikte ise en çok rastlanan miyomlar, rahime baskı yaparak kanama ve erken doğum nedeni olmaktadır.

Hiç doğum yapmamış olmak, genetik faktörler ve yumurtlamanın olmamasından dolayı karşılanmayan östrojen hormonu yapımı miyom oluşumu için risk teşkil etmektedir. Rahimde miyom oluşmasını engelleyen en önemli etken ise doğum kontrol hapı kullanımıdır.

Miyomların teşhisi jinekolog doktorlar tarafından ultrason muayenesi ile yapılabilir. Ayrıca, bazı durumlarda manyetik rezonans görüntüleme (MRI) ve histeroskopi gibi ileri görüntüleme yöntemleri de kullanılabilir.

Miyomlar cerrahi olarak tedavi edilir. Tedaviye başlamadan önce kadınlık hormonları baskılanarak miyomların çapını geçici olarak küçültecek ilaçlar da kullanabilmektedir. Bu ilaçlar, cerrahi operasyon öncesinde operasyonu kolaylaştırmak amacıyla verilir. Ancak bu ilaçların fazla kullanımı hastalarda kemik erimesi ve menopoz belirtileri verebileceğinden, kalıcı tedavi için cerrahi müdahale gereklidir.

Hastaya kadınlık hormonlarını baskılayan, miyomların çapını geçici olarak küçülten ve menopoz oluşturup östrojen düzeyini düşüren ilaçlar verilerek miyomlar küçültülür ve hastanın şikayetleri azalır. Bu ilaçlar kullanıldıktan yaklaşık altı ay sonra miyomlar eski boyutuna döner. Bu nedenle bu ilaçlar kalıcı tedavi için değil, cerrahi operasyon öncesinde operasyonu kolaylaştırmak için kullanılmalıdır.

Hastaya genel anestezi uygulanarak rahmin tamamının alınmasıdır. Bu tedavi yöntemi, rahminde birçok sayıda miyom olan, hiçbir şekilde çocuk istemeyen ve menopoza girmiş hastalara uygulanır.

Hastaya genel anestezi uygulanarak rahimi korumak amacıyla rahimdeki miyomların cerrahi operasyonla dışarı çıkarılmasıdır. Bu tedavi yöntemi genellikle genç hastalarda doğurganlığın korunması amacıyla uygulanır. Miyomektomi, karından açık ameliyat şeklinde yapılır. Ancak uygun durumlarda laparoskopik olarak da yapılabilir. Bu tedavi seçeneği, rahim içinde sayısı az olan miyomlar için uygundur.