Zayıflama hastalığı, çağımızda giderek yaygınlaşan ve özellikle kadınlar ile genç kızlarda görülen, yemek yiyememe ve aşırı zayıflama isteğine bağlı olarak ortaya çıkan psikolojik bir rahatsızlıktır. Tıbbi literatürde "Anoreksiya Nervoza" olarak bilinen bu hastalık, halk arasında "manken hastalığı" olarak da anılmaktadır. Anoreksiya Nervoza, kişinin yetersiz beslenmesine ve az uyumasına rağmen oldukça hareketli bir yapıya sahip olmasına neden olur.

Bu psikolojik rahatsızlık, özellikle ergenlik ve gençlik dönemlerinde ortaya çıkmaktadır. Zayıflama hastalığı, manken gibi ince bir vücuda sahip olma isteğiyle ortaya çıkabilir ve bu durum, bireyin kendisini sürekli olarak daha şişman görmesiyle sonuçlanır. İlk başlarda diyet yaparak iştah ve yeme kontrolü sağlanabilirken, zamanla bu kontrol kaybolur ve iştah tamamen yok olur. Bu süreçte hasta giderek zayıflar ve kilo alamaz.

Çağın hastalığı olarak bilinen zayıflama hastalığı, artık sadece kadınlarda değil, erkeklerde de görülmeye başlanmıştır. Diyete başlayan bireyler, kilo vermelerine rağmen aynada kendilerini daha şişman görürler ve bu durum, iştah kontrolünün yitirilmesine yol açar. İştahın kaybolmasıyla birlikte, hasta giderek zayıflar ve kilo alamaz.

Zayıflama hastalığı, yalnızca kilosundan memnun olmayan bireylerde değil, aynı zamanda üzüntü, sinir ve stres, duygusal çöküntü gibi durumlar yaşayan insanlarda da iştah kaybına bağlı olarak ortaya çıkabilir. Tedavi edilmeyen bu hastalıklarda ölüm riski de artmaktadır. Zayıflama hastalığına yakalanan her yüz kişiden beşi hayatını kaybetmektedir. Bu hastalık, ölümle sonuçlanan tek psikolojik rahatsızlık olarak kabul edilir ve tedavi süreci genellikle psikiyatri yardımıyla yapılır. Hastaya zayıf olduğu ve hasta olduğu kabul ettirilerek, dengeli bir şekilde yeterli kiloya ulaşması sağlanmalıdır.

Zayıflama hastalığının tedavisi, genellikle multidisipliner bir yaklaşımı gerektirir. Tedavi sürecinde psikiyatristler, diyetisyenler ve psikologlar birlikte çalışır. Hastanın öncelikle hastalığını kabul etmesi sağlanır ve ardından dengeli bir beslenme programı ile kilo alması hedeflenir. Psikoterapi seansları ile hastanın zayıflama isteğinin altında yatan psikolojik sebepler araştırılır ve bu sorunlar çözülmeye çalışılır. Ayrıca, aile desteği de tedavi sürecinde büyük önem taşır.

Zayıflama hastalığı, ciddi bir sağlık sorunu olup, erken teşhis ve tedavi ile ölüm riski azaltılabilir. Bu nedenle, belirtiler gösteren bireylerin vakit kaybetmeden uzman bir sağlık profesyoneline başvurması hayati önem taşır.