Kadın hastalıkları, kadınların genital bölgesinde ve rahminde meydana gelen rahatsızlıkları içerir. Bu hastalıklar, kadınların yaşam kalitesini ciddi şekilde etkileyebilir ve özellikle rahimde oluşan hastalıklar hayati önem taşır. Cinsel yolla bulaşabildiği gibi, rahim ve yumurtalıklarda da çeşitli kadın hastalıkları görülebilir. Erken teşhis ve tedavi yöntemleriyle bu hastalıkların önüne geçmek mümkündür. Kadın hastalıkları ağrılı ve kanamalı dönemlerin habercisi olabileceği gibi, kısırlık gibi ciddi sonuçlara da yol açabilir.

Rahim ağzında meydana gelen ve cinsel ilişki yoluyla bulaşabilen bu hastalık, cinsel ilişki sırasında kanama, şiddetli ağrı ve vajinal akıntılar ile kendini gösterir. Çoğu zaman enfeksiyonların neden olduğu bu hastalık, kadınlarda her yaş grubunda görülebilir. Tanı ve tedavi için jinekoloğa başvurmak oldukça önemlidir. Hastalığın ilerlemesi, rahim kanserine neden olabilir. Tedavi yöntemi genellikle yara oluşan kısmı yakmak ve ilaç tedavisi uygulamaktır.

Rahim kanseri, kadınlarda görülebilen en ciddi rahim hastalıklarından biridir ve erken teşhis hayat kurtarıcı olabilir. Erken teşhis edilemeyen vakalarda ölüm oranı oldukça yüksektir. Genellikle menopoz döneminden sonra, az doğum yapmış, kilolu ve şeker hastası olan kadınlarda görülür. Ağrılı ve şiddetli kanamalar ile kendini gösteren rahim kanserinde, cerrahi müdahale ile rahim alınır ve ardından ışın tedavisi gibi yöntemler uygulanır.

Rahim ağzı yaralarının ilerlemesiyle ortaya çıkan bu hastalık, ölümcül sonuçlara neden olabilir. Cinsel ilişki sırasında şiddetli kanama ve ağrı ile ortaya çıkar. Uzun süren düzensiz ve kötü kokulu adet kanamaları ilk belirtileri arasındadır. Hasta, idrar yapmada ve büyük abdestini gidermede zorluk yaşayabilir. Hastalığın nedenleri arasında çok doğum yapma, birden çok cinsel ilişki partneri edinme, hijyenik olmayan yaşam koşulları ve cinsel ilişki partnerinden bulaşan enfeksiyonlar yer alır. Erken teşhis ve tedavi oldukça önemlidir.

Rahim kaslarında meydana gelen ve halk arasında ur olarak adlandırılan miyomlar, iyi huylu tümörlerdir. Tüm kadınlarda görülebilen bu hastalığın görülme oranı yaşın ilerlemesine bağlı olarak artar. Genellikle kırk yaş ve üzeri kadınlarda görülmektedir. Ayrıca şişman ve şeker hastası olan kadınlarda görülme oranı yüksektir. Hiç doğum yapmamış kadınlarda daha fazla görülmektedir. İyi huylu olan miyomlar, menopoz dönemi ile küçülme gösterir. Şiddetli ve düzensiz adet dönemi, aniden ortaya çıkan kasık ağrıları ile kendini gösteren miyomlar düşüğe hatta kısırlığa neden olabilir. Genellikle cerrahi operasyon ile çıkarılan miyomlar için ilaç tedavisi de uygulanabilir; ancak ilaç tedavisinde başarı oranı ameliyat kadar yüksek değildir ve tekrarlama olasılığı vardır.

Halk arasında çikolata kisti olarak da adlandırılan bu kistler, ağrılı ve düzensiz adet dönemi kanamalarına neden olabilir. Kısırlığa da yol açabilen bu kistler iki çeşittir. Bir kısmı kendiliğinden iyileşme gösterirken, erimiş çikolataya benzeyen kistler kısırlığa neden olabilir ve yaşamı olumsuz yönde etkiler.

Yumurtalıklarda meydana gelen enfeksiyonlar sonucu oluşan bu iltihaplar, rahim kısmında ağrıya, kokulu ve koyu renkli akıntılara neden olabilir. İlerlemesi durumunda kısırlığa yol açabilen bu iltihapların tedavisi oldukça önemlidir.

Elli yaş ve üzeri kadınlarda sık görülen bu hastalık, erken teşhis edilemediğinde rahim ve göğüs gibi bölgelere yayılabilir. Erken menopoz veya genetik yatkınlık, yumurtalık kanserinin oluşmasına neden olabilir. Herhangi bir belirti vermeyen bu hastalıkta, kırk yaş üstü kadınların düzenli olarak kontrol edilmesi önerilmektedir.