Kılcal damar hastalıkları, damar iltihapları sonucunda kılcal damarların tıkanarak dokuların beslenememesi ile kendini gösterir. Kılcal damar hastalığında örümcek ağı şeklinde görüntüler elde edilir. Bu görüntüler hastalar tarafından rahatsız edici olarak nitelendirilir. Bu hastalık, cildin hassas ve ince yapılı olması gibi problemler ile çatlamalara yol açabilir. Uzun süre güneşte kalmak da kılcal damar çatlamasının sebepleri arasındadır. Genetik hastalıklar, gül hastalığı, radyasyon ışınları gibi problemler sonucunda ve burun ameliyatları sonrasında da kılcal damar hastalıkları ortaya çıkabilir. Bu hastalıklar kendiliğinden geçmeyerek tedavi edilmesi gereken hastalıklar arasındadır. Günümüzde çapına bakılmaksızın bütün damar tıkanıklıkları ameliyat edilmekte ya da anjiyo ile açılmaktadır. Bu sebeple tedavi yapılmayacak kadar küçük anlamına gelen kılcal damar tıkanıklığı ifadesi günümüz şartlarına göre yanlıştır.

Kılcal damar tıkanıklığının en tipik durumu, şeker hastalarında görülen ve çoğu kez ayaklarda yaralara ve beraberinde dizden aşağıdaki ve bilekteki, ayaktaki atardamarların tıkalı olması ile belirtiler gösterir. Dizden aşağıdaki atardamarlarda damar sertliğine bağlı tıkanıklıklar olabilir. Damar tıkanıklığının en önemli belirtisi ayaklarda ve ayak parmaklarında oluşan ağrısız yaralar, kızarıklık, morarma, pis kokulu akıntı ve şişlik ile belli eden enfeksiyonlardır. Parmak ya da topuklardaki siyah renkli kangrenler de bunlar arasındadır. Özellikle de şeker hastalarında iyileşmeyen ayak yaraları hastanın yaşam kalitesini bozarak bacağın kesilmesine kadar ilerleyen ciddi sorunlar oluşturabilir.

Ayaklarda oluşan geçmeyen yaraların, parmaklarında kangren olan bütün hastalarda damar tıkanıklığı olup olmadığı araştırılmalıdır. Doktor muayenesi sonrasında renkli doppler ultrasonografi, bilgisayarlı tomografi, anjiyo gibi çeşitli incelemeler ile tıkalı damarlar teşhis edilir.

Kılcal damar tıkanıklığı olarak ifade edilen ayağın ya da bacağın küçük damarlarının tıkanıklıkları büyük oranda tedavi edilebilen bir hastalıktır. Yaygın olarak yapılan tedavi, anjiyo ile tıkalı damarların açılması ya da balonlar, ilaçlı balonlar, damar içinin tıraşlanması gibi aterektomi yöntemleri ile tedavi edilebilir. Yüksek kılcal damar genişlemesinin de ciltte bulunan hassasiyet ve kırmızı lekeler, yüz kızarıklığı gibi sebepler ile lazer yöntemi kullanılarak tedavi edilebilir. Bu yöntemler en başarılı tedavi şekilleri arasındadır. Bu tedavi şeklinde kılcal damar rahatsızlığı olan bölgeye lazer ile yüksek ısı uygulanarak varis yok edilir ve kan hücreleri tahrip edilerek vücut tarafından yok edilir. Bu uygulama ile kalıcı bir iz kalmaz ve yüz bölgesi dahil her bölgeye uygulanabilir. Uygulandığı bölgede lekeler var ise bu lekelerin de kaybolmasına yardımcı olur. Ayrıca tıkanıklığın lazerle açılması da uygulanan yöntemlerle başarıyla tedavi edilmektedir. Kılcal damar tıkanıklığının tedavisinde bu yapılan işlemler uygun olmadığında tıkalı damarlara bypass yapılır. Bypass, tıkanıklığın bulunduğu damarın altı ile üstü arasına bir damar bağlanarak; kan akımının tıkanıklığı atlayacak şekilde köprü oluşturulması ile gerçekleştirilir. Bu işlem hastanın kendi damarı kullanılarak yapılır. Bypass işlemi, bir zamanlar yapılması zor denecek kadar ince olduğu düşünülen diz altı, bilek, taban atardamarlarına, ayak sırt damarlarına kadar büyük bir başarı ile yapılmaktadır. Bu damarların açılıp dokulara kan verildiğinde, ağrılı ya da morarma var olan parmaklar ve uzun süredir devam eden yaralarda büyük iyileşmeler görülür. Özellikle kılcal damar tıkanıklığının tedavisi, yapılan yeni teknolojik bulgular ile oldukça kolaydır. Hastaların bir bölümü tedavi olmayacakları düşüncesi ile yaranın pansumanı, çeşitli ilaç tedavileri, küçük cerrahi girişimler veya hiperbarik oksijen tedavisi gibi yöntemlerle boşa vakit kaybetmektedirler.

Ayrıca vaskülit gibi damar iltihabı olduğunda bu hastalığın tedavisi ilerlemeden engellenmeli ve vücudun kendi damarlarını oluşturmasına zaman kazandırılmalıdır. Erken tanı bu bağlamda önemlidir. Damarların işlevleri düzeltilerek damardaki spazmı ortadan kaldıran çeşitli ilaçlar da vardır. Kök hücre tedavileri de bu hastalar için önemlidir. Kök hücre yöntemleri ile kılcal damar tıkanıklıkları giderilerek hastanın yaşam kalitesi yükseltilir.