Gözlerimiz, dış dünyaya açılan ve çevremizi algılamamızı sağlayan en önemli organlarımızdandır. Göz sağlığını etkileyen hastalıklar, yaşam kalitemizi doğrudan etkileyebilir. Gözlerimize gereken özeni göstermeli ve göz sağlığını tehdit eden faktörlere karşı koruyucu önlemler almalıyız. Özellikle günümüz teknolojisinin hızla gelişmesiyle birlikte bilgisayar, tablet, cep telefonu ve televizyon gibi cihazların yoğun kullanımı, göz hastalıklarının artmasına neden olmaktadır. Bunun yanında, doğuştan gelen ve genetik faktörlerden kaynaklanan göz sorunları da mevcuttur. İnsanlarda sıkça görülen başlıca göz hastalıkları arasında katarakt, glokom (göz tansiyonu), arpacık (hordoleum), tavuk karası (retinitis pigmentosa), göz nakilleri, keratokonus (kornea sivrileşmesi), sarı nokta hastalığı (makula dejenerasyonu) ve excimer lazerle göz çizdirme bulunmaktadır.

Katarakt, göz merceğinin bulanıklaşması sonucu ortaya çıkan bir hastalıktır. Göz merceği, tıpkı bir gözlük camı gibi saydam olup, ışığı kırarak retina üzerine odaklar. Ancak zamanla bu mercek saydamlığını yitirir ve görme kaybına yol açar. Katarakt tedavisi günümüzde cerrahi yöntemlerle başarıyla gerçekleştirilmektedir. Katarakt ameliyatı, bulanıklaşmış merceğin çıkarılıp yerine yapay bir mercek yerleştirilmesi işlemidir. Bu sayede hastalar, eski görme yeteneklerine kavuşabilirler.

Glokom, göz içi basıncının artması sonucu göz sinirlerinin zarar görmesiyle karakterize edilen bir hastalıktır. Göz içi basıncının yükselmesi, görme kaybına yol açabilir. Glokom, genellikle belirti vermeden ilerler ve bu nedenle "görme hırsızı" olarak adlandırılır. Erken teşhis ve tedavi, glokomun ilerlemesini durdurabilir. Tedavi yöntemleri arasında ilaçlar, lazer tedavisi ve cerrahi müdahaleler bulunmaktadır. Göz tansiyonunu düzenli olarak kontrol ettirmek, glokomun erken teşhisinde hayati öneme sahiptir.

Arpacık, göz kapağındaki yağ bezlerinin enfeksiyonu sonucu oluşan ağrılı bir şişliktir. Tıbbi adı "hordoleum" olan arpacık, göz kapağında kızarıklık, şişlik ve ağrıya neden olur. Arpacık genellikle kendi kendine iyileşir, ancak sıcak kompres uygulamaları ve antibiyotikli merhemler tedavi sürecini hızlandırabilir. Şiddetli vakalarda cerrahi müdahale gerekebilir.

Tavuk karası, tıbbi adıyla retinitis pigmentosa, kalıtsal bir göz hastalığıdır. Retina hücrelerinin bozulmasıyla karakterize edilen bu hastalık, gece körlüğü ve ilerleyici görme kaybına yol açar. Tavuk karası hastalığının kesin bir tedavisi bulunmamakla birlikte, gen tedavisi ve kök hücre tedavisi üzerine yapılan araştırmalar umut vaat etmektedir. Hastalığın ilerlemesini yavaşlatmak için beslenme düzenine dikkat etmek ve düzenli göz kontrolleri yaptırmak önemlidir.

Göz nakli, daha doğru bir ifadeyle kornea nakli, görme kaybı yaşayan hastalar için uygulanan bir tedavi yöntemidir. Kornea, gözün şeffaf ön tabakasıdır ve hasar gördüğünde görme kaybına yol açar. Kornea naklinde, hasarlı kornea çıkarılarak yerine sağlıklı bir kornea yerleştirilir. Bu işlem, organ bağışı yoluyla temin edilen kornealar ile gerçekleştirilir. Günümüzde kornea nakli, modern cerrahi teknikler sayesinde yüksek başarı oranlarına sahiptir.

Kornea sivrileşmesi, tıbbi adıyla keratokonus, korneanın incelip sivri bir hale gelmesiyle karakterize edilen bir hastalıktır. Genellikle ergenlik döneminde başlayan bu hastalık, 25-40 yaşları arasında ilerler ve 40 yaşından sonra genellikle durur. Keratokonus tedavisinde kontakt lensler, kornea içi halka yerleştirilmesi ve kornea nakli gibi yöntemler kullanılmaktadır. Erken teşhis ve tedavi, hastalığın ilerlemesini yavaşlatabilir.

Sarı nokta hastalığı, tıbbi adıyla makula dejenerasyonu, retinanın merkezinde bulunan makula bölgesindeki hücrelerin bozulması sonucu ortaya çıkar. Daha çok ileri yaşlarda, özellikle 50-55 yaş üstü bireylerde görülen bu hastalık, merkezi görme kaybına yol açabilir. Tedavi edilmediği takdirde ciddi görme kaybına neden olabilir. Sarı nokta hastalığının tedavisinde fotodinamik tedavi, anti-VEGF ilaç enjeksiyonları ve lazer tedavisi gibi yöntemler kullanılmaktadır.

Excimer lazerle göz çizdirme, miyop, hipermetrop ve astigmat gibi refraktif kusurların düzeltilmesinde kullanılan bir yöntemdir. Bu işlemde, lazer ışınları kullanılarak korneanın şekli değiştirilir ve görme kusurları düzeltilir. Excimer lazer tedavisi, gözlük veya kontakt lens kullanmak istemeyen hastalar için etkili bir çözümdür. İşlem sonrası hızlı iyileşme süreci ve yüksek başarı oranı nedeniyle sıkça tercih edilmektedir.

Göz sağlığımızı korumak için düzenli göz kontrollerini ihmal etmemeli ve göz hastalıklarının belirtilerini dikkate alarak zamanında uzman bir doktora başvurmalıyız. Teknolojik cihazların kullanımını sınırlandırmak, dengeli beslenmek ve göz hijyenine dikkat etmek, göz sağlığını korumada önemli adımlardır.