Tiroid bezi, gırtlağın ön tarafında bulunan ve vücuttaki birçok organın işleyişini düzenleyen hormonlar salgılayan bir organdır. Ancak çeşitli faktörler tiroid bezinin işlevinde aksaklıklara neden olabilir. Yaşın ilerlemesi, ısı değişikliği, radyasyon, iyot eksikliği veya fazlalığı, ve kanser gibi faktörler tiroid bezinin çalışmasını bozabilir. Bu nedenle, tiroid bezi ile ilgili çeşitli hastalıklar meydana gelir. Bu hastalıklar genellikle kadınlarda daha sık görülür ve yaş ilerledikçe tiroid hastalığının görülme sıklığı artar.

Tiroid hastalığının belirtileri, endokrinoloji ve metabolik hastalıklar uzmanları tarafından belirlenir. Hastada boyun ön kısmında bir şişlik veya nadir olarak ağrı, ses kısıklığı, boğazda baskı hissi gibi belirtiler ortaya çıkabilir. Bu belirtiler fark edildiğinde bir uzman hekime başvurulmalıdır. Bazen şişlik hasta tarafından değil, hasta yakınları tarafından fark edilebilir. Bu şişlik genellikle tiroid bezinin büyümesi veya iltihaplanması sonucu oluşur ve boyun ön kısmında şişlik ve ağrıya neden olabilir.

Tiroid hastalığının en sık görülen biçimi guatrdır. Guatr, tiroid bezinin büyümesiyle belirlenir. Tiroid bezinin az hormon salgılaması durumuna hipotiroidi denir. Hipotiroidi hastaları ciltte kuruluk, yüzde ve vücutta şişlik, saçlarda kabalaşma, kabızlık, uyku eğilimi, kadınlarda adet düzensizlikleri ve seste kalınlaşma gibi belirtiler gösterir. Hipertiroidi ise kilo kaybı, terleme, sıcağa karşı tahammülsüzlük, çarpıntı, bağırsak hareketliliği, titreme, adet düzensizlikleri, sinirlilik ve uyku bozukluğu gibi belirtilerle kendini belli eder.

Tiroid hastalığından şüphelenildiği durumlarda hastanın hastalık öyküsü dinlenir ve uzmanlar tarafından muayene edilir. Kanda tiroid hormonlarının düzeylerinin takibinin yanı sıra sintigrafi, ultrasonografi ve tiroid bezinden ince iğne ile örnek alınması gibi yöntemlerle hastalık test edilir. Bu hormonlara tiroid hormonu engelleyen ilaçların tedavide öncelikli kullanıldığı görülmektedir.

Tiroid kanseri, tiroid hastalıkları arasında en az rastlanan kanser çeşididir. Ancak, tiroid kanseri kadınlarda erkeklere oranla üç kat daha fazla görülür. Vücudun diğer organlarında görülen kanserlere göre daha iyi bir seyir gösterir. Boyun bölgesinin dışından ışın alınması tiroid kanserinin riskini artırır. Ancak, radyoaktif iyot tedavisiyle bu bezin hızla büyümesi engellenir. Erken dönemde hiçbir problemi olmayan ele gelen nodüller görüldüğünde, geç kalınmadan doktora gidilmelidir. Boyunda hissedilen lenf bezleri, yutma güçlüğü, nefes alma güçlüğü ve yemek borusuna kadar ilerlemiş kanser belirtileri olabilir. Kanserin erken tanısında belirlenen nodüller değerlendirilerek gerekli tedavi uygulanır. Erken tiroid kanserlerinin çoğunluğu şüpheli nodüllerin varlığı sonucu verilen ameliyat kararıyla tespit edilir. Tiroid kanserinin tedavisi cerrahidir ve tiroid bezinin uygun şekilde çıkarılması ile tedavi edilir.

Tiroid hastalığı, kozmetik nedenlerle, yutma güçlüğü, nefes alma problemi ve ses kısıklığı gibi durumlarda ameliyatla tedavi edilir. İlaç tedavisine yanıt vermeyen hipertiroidi durumunda veya şüpheli tiroid bezi hastanın görüntülü olarak rahatsızlık duyduğu durumlarda ameliyat tercih edilir. Tiroid bezi yapısal olarak iki loptan oluşur ve ameliyat esnasında birer küçük parça alınarak diğer tarafta kalan kısım bırakılır. Kanser söz konusu olduğunda ise her iki lobun çıkarılması önemlidir. Ameliyat sonunda hastanın hastanede kalış süresi genellikle iki gündür. Hastalar ameliyattan sonra bir gün hastanede kalıp taburcu olabilirler. Normal hayata dönmeleri çok kısa sürer. Ancak, tiroid hastalarının ameliyat sonrasında takip edilmesi çok önemlidir. Bu hastalığın tekrarlama veya hormon eksikliğine bağlı olarak yeniden ortaya çıkma riski vardır.

Ameliyattan önce hasta çok iyi bilgilendirilmeli ve ameliyat sonrası oluşabilecek ihtimaller hasta ile paylaşılmalıdır. Bu ameliyat uzman kişiler tarafından yapılmalıdır. Tiroid bezi ve boyun ön duvarındaki damar ve sinir yapıları ile komşuluk içinde olduğu için ameliyat büyük risk içermektedir. Sinirlerin kesilmesi veya yaralanması sonucu hastalarda ameliyat sonrasında nefes alamama, ses yorgunluğu, ses çatallaşması ve nefes darlığı gibi problemler görülebilir. Vücudun kalsiyum metabolizmasını düzenleyen paratiroid bezleri tiroid dokusu ile yakın olduğu için yanlışlıkla çıkarılabilir veya kanlanması bozulursa yüzde ve ayaklarda uyuşukluk, kasılma gibi problemler meydana gelebilir. Bu sebepten dolayı ameliyat olacak hastanın bilgilendirilmesi son derece önemlidir.